Kayıtlar

bird nest

ormanda ayaklarıyla yürüyen kuşlar bir insan artığı ile tanışır gökyüzünden fırlatılmış bir tel birikintisi kanatlarıyla uçururlar metali bir ağaç kovuğunda  yeni masaları arkadaşları organik yem merdiven metal tüyler anlaşılmaz bakışlar eşliğinde bir ötüş telleri koparırlar bir kafesi bilardo masasına çevirirler, merdiven kafesin şifresi kanatları bedenlerinde uçan bir yaratık insanlardan bahşedilen suni bir çıkarıcı!                        tanışmamışlar hiç yırttılar gagalarıyla kanatlarından uçuşan tüyler, kokular neşe ve sesler hışırtı artık asma yerinden dala kondurulmuş bir masadır kafes kuşlar hayret içerisinde                        hiç tanışmamışlar! organik yemlerin üzüntüsünde  saklarlar misafirlere "biri gelirse çıkarırız" renkli her şey güzel midir? parıldayan? cam gibi peki? kuşlar kristal içmez. sadece üzüm.                      hiç tanışmamışlar hiç, insanlar merdivenlerde yürürken yürütürken hatta merdivenleri onlar uçup gitmişler.  uçup kanatlarıyla açıp kap

şey

böğrümde konaklaması ücretsiz düşüncelerim en büyük yemeği aç kaldığında tepiniyor  duymuyorum düşüncelerim en büyük yemeğim! aralıklı orucum yok,  sağlıklı olma biçimim özgürlük yemek benzin, içim bir han konaklaması ücretsiz kırmızı turuncu yayılan balçık,  yumuşak ama tiksinç şey

misafir

 pek çok şey denedim bugün. çizdim, biçtim, yattım, baktım konuştum nefes aldım bedenimi dinledim. en çok yazdım. renklerle yazdım. "içimden" içimde hissettiğim, tanıdık bir misafir "içimde" turuncu ve yayılan merkezimden ucuma kaplayan, kelimeleri kaplayan, tanıdık bir misafir eskidende gelirmiş, yeri varmış çay bardakları farklıymış ona özel  yaldızlı güzel raflarda saklanmış. bir taşınma hadisesinde kaybolmuşlar şimdi sizi nereye koyayım bilmiyorum. yeni bir hazne mi yapsam? beklesem gitseniz mi? az durmak makbul derler? eli bıçaklılar biri söz kurdelesi kesiyor öteki, bir yerden sonra alıştım inanın size zahmet olmasın, falan mütevazilik değil inancım yok iyilik vermeyenin alışı nefrettir  misafirdir nefret az durmak makbul

dolu dolu

 dolu dolu gözlerim en çok bir gözlük ardında gözlerim dolu dolu nefretim, boşalttım biraz çorba kasesiydi ilk doğduğumda şimdi bi devedikeni sığıyor dolu dolu buruyorum duygularımı daha çoğu sığsın diye eve dönerken bir çıkışı oluyor dolu dolu derin bi nefes alıyorum 41at, odaklanıyorum altı derin nefes uykun gelir şanslıysan uyurum karnım burnumda uyurum iki bebeğim var öfkem bir oda kadar sığmıyor dolu dolu tekrar derin bir nefes neden diyorsun bir anda kalma tekniğinin ortasında evet haklıyım tüm hüzünlerimde yüzüne bağırılan ve apaçık denilen nefreti taşıyorum ve dönüştürüyorum bugüne rüyamda bağıyorum mutluluklarım ve mutsuzluklarım, engellenecek! görme duyusundan azadesiniz bebeğimi koynuma basıyorum ağlamıyor hiç annem çok üzgün demiş vaktinde, o ağlamadıkça belki ne emzirmişim ne temizlemişim sevgimin sorgusu yok sadece, hep, bitmeden sevmişim ama gözlerim dolu dolu

rastlantı ve kaos 2006

 Raslantı ve kaos seçtiğim sokağın nedeni bu kalabalığın geçişi izlerden bilmediğim bildiğim birkaç maske içinden bu sokağa uygun olanı seçiyorum üzülüyorum en az seçtiklerim en yabancı olduklarım yüzümde oturmayan yerler var pot duruyor boyamışım özenle, gözlerimde siyah bir kalem dudaklarımda bana ait olmayan bir renk süslemişim, planlı bana ait durmuyor sokakta ierliyorum hiç görmediğim yerler bu maskeyle hiç bilmediğim kişiler sorular kendimden kopuyorum kendi sahteliğimden burası değil! yanlış yere geldim yolun bir parçası yahut bilemiyorum şiirlerim, çocukluğumun acı çiğ hüznü, bugün bir yemek oluyor tadı henüz beyaz ses 

yeni çaycımız harika usta

bir fabrikanın yeni alınan bantı çalıştırmayı bilen herkese anlatıyor bir fonksiyon işliyor                        gözleri nokta olan ve yeşil giriş bilgisi merhaba, kapatış allahın selamı. işleyiş niyeti gözetir maskelerin içinden, dışından, iki maske arası  görünen etiğin biçimi şekillendirir dudağının üstünde beni olan biri açıcısı bu makinenin, 40 volüm fazla diyordu, 20 tam ortası  ancak süre uzun bekletir kafatasının içi yanar bi bedeli var yaşlıların tabelası cefa bu dünyanın stajyeri bantının üstünde çay bardakları, herkese dağıtıyor niyeti iyi, bazısında fare zehri, niyeti iyi, ford sisteminde bir ilk iyi niyetiyle çay sulama müessesinde şeker yok tatlılar sadece boş kirli bardaklarda içicilerin bir teşekkürü, bulaşıkçısı iyi niyet, niyetine sağlık 4.8.2023 -should have some paint for that-

bir çiçek kanıyor

 büyüyor filizim iki saniye düşünmeden toprak açıyor ucundan  bir kesi damarında çiçeğin, eline suyu geliyor düşününce pek çok hatam vardı hiçbirini silmedim falçatayla,  baştan başlayabilirdin bir bebek doğurdum onun yerine kıvrana kıvrana artçıların içinde akıyor akıyor içinde hayatı damarın ölüyor sanıyorsun tanımadan onun rengi buymuş, bilemedin yanlış şık yok bu bir anket içlerinde en doğrusu var: yaşamak tersi senin güzelindir onun rengi buymuş akan rengi kırmızı ya da mavi onun rengi buymuş